Zürafanın Öykü Kutusu
By Sade Edebiyat and Tenere
()
About this ebook
Polonya’dan Julia, İzlanda’dan Emiliana, Fransa’dan Alita, Kanada’dan Emily, Arjantin’den Melany, İngiltere’den Jeff, Mısır’dan Anippe, Avustralya’dan Ruby, İsviçre’den Melek, Hollanda’dan Margriet, Finlandiya’dan Yasmin, Almanya’dan Angela, Meksika’dan Jeshua, Danimarka’dan Emma, İspanya’dan Adelita, Senegal’den Aminati, Yeni Zelanda’dan Kauri, Norveç’ten Oliver, Günay Afrika’dan Thabisa, İtalya’dan Liliana, İsveç’ten Olle, Japonya’dan Sakura, Afganistan’dan Nasrin, Sırbistan’dan Mira, Yunanistan’dan Eleni...
Hepsi, evet hepsi bu kitapta...
Bu kitap, ortak bir çalışma... Crab Publishing organizatörlüğünde, Tenere'nin çizimlerinden ilham alan SadEdebiyat yazarlarının kaleme aldıkları öykülerde farklı ülkelerden çocukların duyguları ele alınmaya çalışıldı.
25 ülkeden 25 çocuğun kurduğu hayaller, küçük şeylerle elde ettikleri mutluluklar, arkadaşlıklar, art niyetsiz yardımlar, kimseye zarar vermeyecek düşünceler... Evet, ülkeler, isimler değişse de çocukların duyguları değişmiyor.
Sade Edebiyat
Yazma kapasitesini artırmak, duygularını edebi ve nitelikli bir şekilde yansıtmak isteyen 3 arkadaş tarafından 2020’nin başlarında Finlandiya’da kuruldu. Sade Edebiyat yazarlık atölyesi bünyesinde 15 ülkeden 100 civarında katılımcı bulunmakta ve katılımcılar her geçen gün artmaktadır. Atölye çalışmaları haftada bir gün online olarak yapılmakta, grup üyeleri geçmişte yapılan çalışmalara erişebildiği gibi hafta boyunca diğer katılımcılarla da iletişim sağlamaktadırlar.
Related to Zürafanın Öykü Kutusu
Related ebooks
Ejderham Korkuyor! Yeni Yeni Ortaya Çıkan Sorunlar Ve Korkuları Çözen 12 Kafiyeli Hikâye Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsKar Aydınlığı Rating: 1 out of 5 stars1/5Bana Çiçeklerimi Verin Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsRüya Gibi Geçti Ömür (Harun Tokak Külliyatı -6) Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsOğul: Ütopik, #1 Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsAğlama Elif Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsKaybedilen (Bir Riley Paige Gizemi—Kitap 1) Rating: 5 out of 5 stars5/5Babam Bir Teröristmiş Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsKüçük Elisa: Harikalar Diyarında Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsOn Dakika Otuz Sekiz Saniye Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsAteşte Açan Güller Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsZihin Savaşı: Doğal Kahramanlar Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsÇocuğumun Başarı Sırrı Rating: 1 out of 5 stars1/5Haydi Kizlar Gokyuzune Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsDüğüm Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsEdebiyat Dünyam Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsElveda Panco Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsMasal Terapi Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsMeriç'i Geçerken Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsMeriç'e Düşen Dua Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsHüznün Dip Uğultusu Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsGülme Hakkımız Engellenemez Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsZamanda Kuşatma Rating: 4 out of 5 stars4/5Efsuncu Baba Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsNükteli Tebessümler Rating: 5 out of 5 stars5/5Günahın Üç Rengi Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsGenç Prens Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsAşk Rating: 0 out of 5 stars0 ratingsBeşik Kertmesi Rating: 1 out of 5 stars1/5Bu Yol Uzundur Rating: 0 out of 5 stars0 ratings
Reviews for Zürafanın Öykü Kutusu
0 ratings0 reviews
Book preview
Zürafanın Öykü Kutusu - Sade Edebiyat
ÖNSÖZ
Zürafanın Öykü Kutusu, uzun ve yoğun bir süreçten sonra sizlerle buluşmuş oldu. 2020 yılının başında üç kişiyle Finlandiya’da kurduğumuz Sade Edebiyat Atölyesi’nin ilk kitabı.
Sade Edebiyat faaliyete başladıktan kısa bir süre sonra dünyanın çoğu ülkesinde duyuldu ve birden katılımcı sayısı yüze yakın bir aile oluverdi. Crab Publishing de bizlere bir kitap projesiyle ulaşınca ekip olarak çok heyecanlandık ve hemen kolları sıvadık.
Öncelikle illüstratör Tenere’nin o harikulade çizimleri bize ulaştı. Ardından da yazar arkadaşlarımızın arasında çizimleri paylaştık. Her resme bir ülke eşleştirdik.
Rengarenk ve umut dolu bir dünya yazmak istedik. İçinde mutsuzluğun, küskünlüğün, hüznün olmadığı, hep özlemini duyduğumuz bir dünya. Bu kitabı yayına hazırladığımız her aşamada aklımızda şu niyet vardı: Çocuklarımıza yeni bir dünya projesi sunalım!
Belki bu kitap taze ve tertemiz ruhlara sahip çocuklarımızın gelecek ve umut tarlalarına bir tohum olacak. Bizler de bu tohumları serpeceğiz. Sonrasında bu ovalarda, doğru su ve güneşle çok güzel ağaçlar yetişecek. Bu ormanın meyvelerinden de tüm insanlık faydalanacak. Amacımız maya olmak. Niyetimiz faydalı olmak.
Belki bu küçük kitap ileride çok büyük ve güzel sonuçlara vesile olacak. Renk, dil, din, ırk, aidiyet, coğrafya sormadan ve ilgilenmeden herkese uzatılan bir el bu kitap. Öykülerden ve masallardan uzatılan bir el. Biz elimizi uzatıyoruz, umarım elimizi tutan ve bizlerle arkadaş olan çok olur. Sanatın evrensel bir tutkal olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden Zürafanın Öykü Kutusu’nun, fiziki olarak uzak olsun yakın olsun okuyan herkesi birleştireceğine inanıyor ve diliyoruz.
Kitabın oluşmaya başlamasından, yayına hazırlanma aşamalarına kadar çok sıkı bir çalışma sergiledi arkadaşlarımız. Bu noktada kitapta yer alan yirmi beş yazarımıza ve Sade Edebiyat bünyesinde bulunan bütün yazar arkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Yalın ve çok güçlü anlatımıyla kitabımızı resimleyen illüstratör Tenere’ye, kitabın yazım sürecinde gece gündüz demeden çalışan Elif Özsoy, Esra Kaya, Harun Yalçın, Meryem Meriç’ten oluşan editör ekibine, Crab Publishing bünyesinde bulunan arkadaşlara ama hepsinden önemlisi, Yeni bir dünya projesi
sunduğumuz, geleceğin aydınlık nesilleri olan çocuklara çok çok teşekkür ediyoruz.
Okurun bol olsun Zürafanın Öykü Kutusu…
FUAT EREN
Finlandiya, 18 Temmuz 2020
1. BÖLÜM
KUTUDAKİ MASALLAR
POLONYA
MASALCI ZUZU
Nagihan Sultan Coşkun
Bir varmış, bir yokmuş. Çok uzak diyarlarda, dağları beyazlarla kaplı, şirin bir kasaba varmış. Bu kasaba Vistül Irmağı’nın kenarındaymış. Kasabada Julia adında, pembe yanaklı, kömür karası saçları olan tatlı mı tatlı bir kız yaşarmış. Julia yardım etmeyi çok severmiş. Bu yüzden gününün bir kısmını annesinin ev işlerine, bir kısmını da babasının bahçe işlerine yardım ederek geçirirmiş.
Julia’nın dedesi, şehirdeki hayvan barınağında çalışıyormuş. Julia, her yaz tatilinde dedesinin yanına gidermiş. Sessiz sakin küçük bir kasabada yaşayan Julia için dedesinin yanına gitmek çok eğlenceliymiş. Hayvanların yiyeceğini, suyunu vermeyi ve onlarla konuşmayı çok seviyormuş.
Barınağa bazen yaralı hayvanlar gelirmiş. Julia, onları o halde görünce çok üzülür, saatlerce başlarından ayrılmazmış. Onların ilgiyle tedavi edildiklerini, sonrasında iyileşip sevinçle diğer arkadaşlarının arasına katıldıklarını görünce inanılmaz mutlu olurmuş. Böyle bir iyiliğin bütün hayvanlara ulaştırılması gerektiğini düşünür, büyüyünce dünyanın her yerinde hayvan barınağı açtığını hayal edermiş.
Barınakta geçen harika bir tatilin ardından okullar açılmış. Ancak bir sorun varmış. Okuma yazmayı yeni öğrenen Julia için kitap okumak hem yorucu hem de sıkıcıymış. Zaten okulu da bir türlü sevememiş. Her gün ağlıyormuş ve okula gitmek istemiyormuş. O, dedesi ile yaşamak, hayvanlarla ilgilenirken ona yardım etmek istiyormuş. Okula gitmemek için her gün Anne, karnım çok ağrıyor. Anne, dişim ağrıyor…
gibi bahaneler buluyormuş.
Günlerden bir gün annesi: Juliaaaa, postacı geldi! Kapıya bakar mısın?
demiş, Julia hemen koşmuş ve heyecanla kapıyı açmış.
Postacı: Julia Podolski adına bir kutu var.
demiş. Gelen kutunun, dedesinden olduğunu duyunca sevinçten havalara uçmuş.
Kutuyu aldığı gibi tavan arasına çıkmış. Burası onun gizli yeriymiş. Canı sıkılınca veya üzülünce buraya çıkarmış. Bu üçgen odanın rengi, açık pembeymiş. Ortada kocaman minderler varmış. İçerisi Julia'nın bebekken kullandığı eşyalarla doluymuş.
Julia, dedesinin gönderdiği paketi açmış. Paketten eski tahta bir kutu çıkmış. Dedesinin bu kırık dökük kutuyu neden gönderdiğine bir anlam verememiş. Kutuyu açmaya çalışmış ama olmamış. Yandaki küçük demir kolu fark etmiş ve kolu yavaş yavaş çevirmeye başlamış. Sevdiği piyano notalarını duyunca daha hızlı çevirmiş.
Kapak birdenbire, Boom!
diye açılmış. İçinden oyuncak bir zürafa fırlamış. Ardından yere bir kitap düşmüş. Kitabın üzerinde Zürafanın Öykü Kutusu
yazıyormuş. Dedesine sinirlenip elindekileri yere fırlatmış. Keşke dedem gerçek bir zürafa gönderseydi.
diye düşünmüş. Mindere kapanıp ağlamaya başlamış.
O da ne? Bir şeyin yanağını gıdıkladığını hissetmiş. Kedisi Marvel’in bıyığı olduğunu sanarak, Marviş yapma! Git buradan, rahat bırak beni!
deyip arkasına bakmış. Bir de ne görsün? Bir zürafa, kocaman gözleriyle ona bakıp gülümsüyormuş.
Ben, Zuzu!
demiş zürafa. Julia ne yapacağını şaşırmış. Bir iki adım geri gitmiş.
Çatı katında kocaman bir zürafa! İnanamıyorum, hem de konuşuyor
demiş şaşkınlıkla. Ne yani susup öylece durmamı mı isterdin?
diye sormuş Zuzu. Sen gerçeksin!
diyerek zürafanın tombiş karnına dokunmuş. Zuzu bir kahkaha atmış. Ha ha hey, gıdıklandım!
Bir müddet tatlı tatlı kikirdemiş, sonra upuzun boynunu Julia’ya çevirip sormuş: Eee başlıyor muyuz?
Julia hala inanamıyormuş. Sadece Neye?
diye sorabilmiş.
Seni şaşkın, kitaba tabii! Beni kutumdan sen çıkardın. Görevim, bu kitabı sana okumak. Hadi oturalım ve ilk hikayemize başlayalım.
Julia: Hayır!
diyerek kollarını önünde bağlamış ve kaşlarını çatmış. Kitapları sevmiyorum.
demiş.
Zuzu: Hadi ama, hiç pişman olmayacaksın. Hayvanları sevdiğini biliyorum
demiş. Julia büyük bir merakla ama biraz çekinerek Zuzu'nun kucağına oturmuş.
Kitabın ilk sayfasında ‘Kayıp Karakuzu’ yazıyormuş. Zuzu: Kapat bakalım gözlerini!
demiş.
Yavaşça kapanan gözler, Julia
sesiyle tekrar açılmış. Julia kendini az önce gördüğü çiftlik resminin içinde bulmuş. Kafasını yukarı kaldırınca bulutların arasından Zuzu’nun gözlerini görmüş. İnanamıyorum, yoksa kitabın içinde miyim?
diye sormuş.
Zuzu: Julia, artık bu masalın kahramanısın ve kaybolan kuzunu bulacaksın.
demiş.
Julia, kızım neredesin? Kaç kere seslendim sana. Nerede kaldın?
Ne oldu dedeciğim?
Evladım, Karakuzu yok. Hadi, çağır da gelsin. Bütün sürü geldi, sadece senin kuzun kaldı.
Julia: Ben onu şimdi bulurum dedeciğim.