Mısralarda Saklı İstanbul

By Ali Topdağ

İstanbul, şairlerin mısraları arasında saklı bir şehir... Bırakın İstanbul’da yaşayan şairleri, başka şehirlerde hatta ülkelerde yaşayanlar bile İstanbul için şiir yazmıştır.
Tarihin derinliklerinden bugüne uzanan, her köşesinde ayrı bir hikaye, ayrı bir masal barındıran, insanı büyüleyen ve özlemle hatırlanan bu eşsiz şehir için hazırladığım "Mısralarda Saklı İstanbul" adlı antolojide Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinden günümüze kadar uzanan zaman dilimi içindeki 99 şairden 100 şiir yer almakta. Hem Osmanlı padişahları ve dönem şairlerinin zarif dizeleri hem de Cumhuriyet dönemi şairlerinin modern yorumlarıyla bezenmiş bir yolculuk sizi bekliyor. İstanbul'un fethi, huzur dolu semtler, doğal güzellikler, gelenek ve görenekler, sabah işe akşam eve dönen insanlar ve aşkları, sokaklar, deniz, gemiler, martılar, adalar, camiler ve kuleler gibi pek çok tema, bu mısralarda hayat buluyor.
Bu antolojide yer alan şiirler, İstanbul'u derin bir aşkla anlatan, her düşünce ve fikirden insanın kaleminden çıkmış eserlerdir. Yaşarken birbirlerinden uzak durmaya çalışan yazar ve şairleri, hiçbir ayrım yapmadan, İstanbul'a duyulan ortak sevgi ve hayranlığı kucaklayan şiirleriyle bu kitapta bir araya getirmeye çalıştım.
Bu antoloji, 30 yılı aşkın bir süredir titizlikle biriktirdiğim ve özenle seçtiğim eserlerden oluşuyor. Şairlerin kendi kitaplarından, genel antolojilerden ve tabii ki internet sitelerinden yararlandım. İstanbul'un her bir köşesini mısraların arasına sıkıştıran ve duygularımıza tercüman olan şairler büyük bir takdir ve alkışı hak ediyor.
İstanbul'da büyümüş biri olarak, bu şehir benim için her zaman özel bir anlam taşımıştır. Ne yazık ki, son 8 yıldır bu büyülü şehre ayak basamadım. İstanbul, her an gözümde tütüyor, özlemini derinlerde hissediyorum. Bu antolojiyi hazırlarken, İstanbul'un bana yaşattığı her duyguyu, her anıyı ve her güzelliği yeniden yaşadım.
"Mısralarda Saklı İstanbul", hem İstanbul'u tanıyanlar hem de bu şehri keşfetmek isteyenler için bir rehber niteliğinde. Bu kitap, İstanbul'un sokaklarında, sahillerinde, tarih kokan meydanlarında dolaşmanızı sağlayacak; İstanbul'un benzersiz dokusunu hissetmenize yardımcı olacak. Her bir şiirde, İstanbul'un kalbinde atan bir ritmi bulacaksınız.
Umarım, bu antoloji sizlere de İstanbul'u en az benim kadar hissettirir ve sevdiklerinize anlatırken aynı coşkuyu yaşatır.
İyi okumalar...

Ali Topdağ

• Language: Türkçe
• Publisher: Crab Publishing
• Release date: May 29, 2024
• ISBN: 9798224711666

Ali Topdağ

Malatya’da doğmuş olsam da İstanbul’da büyüdüm. Pertevniyal Lisesi’nden sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Fizik Öğretmenliği bölümünü bitirdim. Körfez ve Sabah Dershanelerinden sonra Fatih ve Yamanlar Kolejlerinde öğretmenlik ve yöneticilik yaptım. Kitaplar yazdım, seminerler verdim. Bunları yaptığım için ‘terörist’ ilan edildim ve Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldım. Birçok arkadaşım gibi yeni bir hayat kurmaya çalışıyorum.Bir eş ve üç çocuk sahibiyim.

Book preview

ÖN SÖZ

İstanbul, şairlerin mısraları arasında saklı bir şehir… Bırakın İstanbul’da yaşayan şairleri, başka şehirlerde hatta ülkelerde yaşayanlar bile İstanbul için şiir yazmıştır.

Tarihin derinliklerinden bugüne uzanan, her köşesinde ayrı bir hikaye, ayrı bir masal barındıran, insanı büyüleyen ve özlemle hatırlanan bu eşsiz şehir için hazırladığım Mısralarda Saklı İstanbul adlı antolojide Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinden günümüze kadar uzanan zaman dilimi içindeki 99 şairden 100 şiir yer almakta. Hem Osmanlı padişahları ve dönem şairlerinin zarif dizeleri hem de Cumhuriyet dönemi şairlerinin modern yorumlarıyla bezenmiş bir yolculuk sizi bekliyor. İstanbul'un fethi, huzur dolu semtler, doğal güzellikler, gelenek ve görenekler, sabah işe akşam eve dönen insanlar ve aşkları, sokaklar, deniz, gemiler, martılar, adalar, camiler ve kuleler gibi pek çok tema, bu mısralarda hayat buluyor.

Bu antolojide yer alan şiirler, İstanbul'u derin bir aşkla anlatan, her düşünce ve fikirden insanın kaleminden çıkmış eserlerdir. Yaşarken birbirlerinden uzak durmaya çalışan yazar ve şairleri, hiçbir ayrım yapmadan, İstanbul'a duyulan ortak sevgi ve hayranlığı kucaklayan şiirleriyle bu kitapta bir araya getirmeye çalıştım.

Bu antoloji, 30 yılı aşkın bir süredir titizlikle biriktirdiğim ve özenle seçtiğim eserlerden oluşuyor. Şairlerin kendi kitaplarından, genel antolojilerden ve tabii ki internet sitelerinden yararlandım. İstanbul'un her bir köşesini mısraların arasına sıkıştıran ve duygularımıza tercüman olan şairler büyük bir takdir ve alkışı hak ediyor.

İstanbul'da büyümüş biri olarak, bu şehir benim için her zaman özel bir anlam taşımıştır. Ne yazık ki, son 8 yıldır bu büyülü şehre ayak basamadım. İstanbul, her an gözümde tütüyor, özlemini derinlerde hissediyorum. Bu antolojiyi hazırlarken, İstanbul'un bana yaşattığı her duyguyu, her anıyı ve her güzelliği yeniden yaşadım.

Mısralarda Saklı İstanbul, hem İstanbul'u tanıyanlar hem de bu şehri keşfetmek isteyenler için bir rehber niteliğinde. Bu kitap, İstanbul'un sokaklarında, sahillerinde, tarih kokan meydanlarında dolaşmanızı sağlayacak; İstanbul'un benzersiz dokusunu hissetmenize yardımcı olacak. Her bir şiirde, İstanbul'un kalbinde atan bir ritmi bulacaksınız.

Umarım, bu antoloji sizlere de İstanbul'u en az benim kadar hissettirir ve sevdiklerinize anlatırken aynı coşkuyu yaşatır.

İyi okumalar…

Ali Topdağ

26 Mayıs 2024, Londra

YERİN VAR MI

A. Kadir

Hapse düştüm, buram buram tüttün burnumda.

Asker oldum, taşını toprağını kucakladım düşümde,

kulaç attım denizinde,

türkü yaktım gecende.

Baharını, yağmurunu, rüzgârını, sabahını

dağlara savurdum sürgünde.

Duyuyor musun, İstanbul, gene çalıyorum kapını,

ta nerelerden sağ salim döndüm işte,

ne yıldım ne pes dedim ne tükendim,

ne yem oldum kurda kuşa.

İstanbul, gene çalıyorum kapını,

bana bir yerin var mı,

şöyle kıyıcığına kıvrılsam.

FATİH'İN İSTANBUL ŞARKISI

A. Osman Dönmez

I / Şehzade Mehmet faslı

Manisa'nın ufku açık yaylalarında

Geceleri yıldızlara bakıp bakıp

Kutlu bir müjdenin terkisinde

Hayalini kurmuşum

Hülyanın titrettiği fatih ruhumu

Fethinin sıcak rüzgarıyla yoğurmuşum

Kostantıniyye: Rüyalarıma konuk ahu

Kostantıniyye: Cennet pınarlarından bir yudum su

Kostantıniyye: Ruhumun aydınlık semasında

Mermeri altına çeviren sızı

Kostantıniyye: Bahtıma rota çizen

Arza konmuş çoban yıldızı...

II / Sultan Mehmet faslı

Surlara hapsedilmiş güzelliğine ermek için

Mavi gözlerine hisarlar kurmuşum

Dağları kalyonlarla süslemek nedir ki

Gemileri ilkin

Zihnimin sahrasına vurmuşum

Boğazkesen Hisarı’nda dalga dalga tekbir

Anadolu Hisarında gülümser büyük dedem Yıldırım

Soyumun damarlarında menderesler çizen fetih

Gürani ilminde

Akşemseddin dergahında

Marmara'nın sevda mavisinden

Surlara aksediyor

Bu kutlu mayıs sabahında

III / Fatih Sultan Mehmet faslı

Müjdenin taçlandırdığı bu 'güzel belde'de

Zaman sanki donmuş sırlı bir karede

Otağım, güneşin taksim olduğu yer

Gölgem, şimal ufuklarında gezer

Ve sarp Roma dağları

Hayalimde rakseder

Yüreğimdeki deryadan taşıp

Şekil oldun mermere

İlham oldun şaire

Kubbelerle, şiirlerle süslendi güneş yüzün

Sen İstanbul!

Zümrüt tahtın imbiklerinde açan taçsın

Fatih bir neslin nakış nakış dokuduğu kumaşsın.

MERKAD-İ FATİH’İ ZİYARET’TEN

Abdülhak Hâmid Tarhan

Her kûşesinde dehrin nân-ı beka-nisârın

Şayestedir denilse âlem senin mezârın.

Kaldın cihanda bir ân, her ânın oldu bir devr

Mülk-i ezeldi gûya tahtında hemcivârın.

Sensin ol Padişah ki bu ümmet-i necîbe

Emsâr bahşişindir, ebhâr yâdigârın.

Bir dem yüzün gülünce âlem bahâr olurdu

Misl-i küsûf, her câ, zâhirdi iğbirârın.

Bir yıldırımdı nîzen, peyveste ka’r-ı hâke

Bir bûrc-i Hak-nümâdır, ermiş göğe menârın.

Her dem sana açıktır abvâb-ı arş-ı rahmet

Türbendir en azîmi fethettiğin