Discover millions of ebooks, audiobooks, and so much more with a free trial

Only $11.99/month after trial. Cancel anytime.

Çeviri Şirketinin Genel Teorisi
Çeviri Şirketinin Genel Teorisi
Çeviri Şirketinin Genel Teorisi
Ebook280 pages2 hours

Çeviri Şirketinin Genel Teorisi

Rating: 0 out of 5 stars

()

Read preview

About this ebook

Bu kitabın özetini okuduğunuza göre bazı sorulara yanıt aradığınızı düşünüyoruz. Hay aksi, oysa biz size birkaç soru sormayı düşüyorduk. Mesela:


  1. Dil hizmetlerinde yeni misiniz veya deneyimli bir sektör çalışanı mısınız? Yoksa sektör dışında olan ama daha
LanguageTürkçe
Release dateJun 25, 2024
ISBN9781736944691
Çeviri Şirketinin Genel Teorisi
Author

Renato Beninatto

Vizionar în domeniul localizării și contrazis de profesioniști, Renato a făcut de toate - traduceri independente, management al furnizorilor, vânzări și marketing, director general și tot ceea ce se leagă de acest domeniu. Transmite cu pasiune celorlalți cunoștințele sale vaste din industrie și ajută companiile să se dezvolte, ceea ce reprezintă scopul acestei cărți. Renato l-a întâlnit pe Tucker în timp ce lucra la aceeași companie și de atunci au avut o relație de lucru aventuroasă, chiar dacă el crede că Tucker se ia prea în serios.

Reviews for Çeviri Şirketinin Genel Teorisi

Rating: 0 out of 5 stars
0 ratings

0 ratings0 reviews

What did you think?

Tap to rate

Review must be at least 10 words

    Book preview

    Çeviri Şirketinin Genel Teorisi - Renato Beninatto

    Giriş

    Dil hizmetleri sektörüne hoş geldiniz! Zaten bu sektörde tecrübeliyseniz tebrikler, yeni bir bakış açısına sahip olma fırsatı yakaladınız! Doğru yerdesiniz. Biz bu sektörde çok iyi vakit geçiriyoruz ve sizin de öyle hissedeceğinizi umuyoruz. Neden aksi olsun ki? Açık ara dünyanın en etkileyici sektörünün içindeyiz. Biz, yani Renato ve Tucker, kitabın yazarları olarak ömrümüzün büyük bir kısmını yerelleştirmeye adadık. Bu sadece bir iş ya da kariyer değil aynı zamanda bir tutku ve yaşam biçimi. Öyle ki, hâlâ uzay kovboyluğu diye bir şey olmadığına göre bu gezegende aklımızı çelebilecek başka bir meslek henüz yok.

    Bu kitabı yazmak istememizin iki nedeni vardı: öğretmek ve eğlenmek (sıralaması tam olarak böyle değilse de).

    Neden mi öğretmek? Ne öğretmek istiyor olabiliriz ki? Ayrıca kime öğretmek istiyoruz? Açıklayalım.

    Alışılagelmiş haliyle çeviri, tuvalet kağıdına çok benzer. Eksikliğini hissedene kadar kimse onu hatırlamaz ve gerçek maliyetini de bilmez. Durum böyle olunca, dil hizmetleri sektörü arka planda alçakgönüllülükle hizmet verirken yaptığımız işin övgüsünü müşterilerimiz aldı.

    Ama sektör artık değişiyor. İçinde olanlarınız bunun yeni bir şey olmadığını biliyordur. Dil hizmetleri sektörü zaten durmaksızın değişim gösterir. Ancak durum bu kez farklı; sektör olgunlaşmaya ve artık içinde olmayanların da dikkatini çekmeye başladı. Gördükleri şeyler gerçekten meraklarını cezbediyor.

    Gün geçtikçe daha çok şirket küresel pazarın hakimi olmayı hedefliyor ve sektöre yeni yüzler katılıyor. Oysa bu işe başladığımızda, yani yerelleştirme piyasasının Taş Devri olarak adlandırabileceğimiz o ilk günlerde hiç kimse bu alanda kariyer yapmayı düşünmüyordu. Henüz George Bush'un başkan bile olmadığı o günlerde sektörün içinde olanlara yerelleştirme dünyasına nasıl ve neden adım attıklarını bir sorun. Birçoğu omuz silkip gülümsedikten sonra sözlerine Benimki eğlenceli bir hikaye aslında... diye başlayacaktır. İşte o an oradan uzaklaşmalısınız, hem de hemen. Ne anlatsalar da aslında söyledikleri gibi eğlenceli değil, uzun ve sıkıcı olacaktır.

    Çünkü geçmişte bu sektör, insanlarda çalışma isteği uyandıracak kadar olgun değildi. Bir şekilde insanlar kendini bu sektörün içinde bulurdu. Şimdiyse sektöre girmek için özel bir çaba göstermeleri gerekiyor. Eskiden, büyüdüğünde yerelleştirme sektöründe proje yöneticisi olmayı hayal eden çocuklar görmezdiniz. Ancak bugün yerelleştirme alanında kariyer yapmak için can atan genç profesyonellere yönelik çok sayıda üniversite dersi ve derecesi bulabilirsiniz.

    Dil hizmetleri sektörünün kurucusu olarak tek bir kişiden veya şirketten söz etmek mümkün değil. Zaman içinde sektör şu anki haline evrildi ve bu evrim neredeyse tamamen organik biçimde gerçekleşti, ta ki bugüne kadar.

    Bugün sektörün olgunlaşma çağına tanıklık ediyoruz. Artık dışında olanlar da çeviri sektörünün büyük isimlerini tanıyorlar ve bunun tek nedeni haberlerde duydukları büyük davalar değil!

    Dil hizmetleri sektörü hak ettiği değeri görmeye başlayınca, doldurulması gereken bazı boşluklar olduğu ortaya çıktı. Özellikle de sektöre yeni adım atan genç girişimciler veya sektör dışından olmasına rağmen dil hizmetleri sağlayıcılarında (LSP) işlerin nasıl yürüdüğünü merak edenler için... Ancak bu kişilerin başvurabileceği tek bir bilgi kaynağı bile yok. Söz konusu diğer sektörler olduğunda rahatça ulaşılabilen tüm temel bilgiler, sıra dil hizmetleri sektörüne geldiğinde adeta ortadan kaybolur.

    Bildiklerimizi öğretme amacımızın nedeni de işte bu, yani dil hizmetleri sektörü hakkındaki bilgi seviyesini diğer sektörlerde olduğu kadar ulaşılabilir ve görünür kılmak. Bir kitap için böyle bir amaç fazla iddialı duyuluyor olabilir ama önümüzdeki günlerde dil hizmetleri hakkında çok daha fazla bilginin kolay erişilebilir olduğunu göreceğiz. O gün geldiğinde bu kitap yalnızca okyanusta bir damla olacak. Yine de diğerlerinden erken davrandığımız için bu bilgilerin sektörde paylaşılması ve öğretilmesi konusunda belki çok az da olsa yol gösterici olabileceğimizi umuyoruz.

    Kitabı yazmamızdaki ikinci amaç eğlenmekti. Eğer belli olmuyorsa söyleyelim, biz dil hizmetleri sektörünü gerçekten çok seviyoruz. Bu kitap yerelleştirme dünyasına duyduğumuz merakın ve tutkunun en iyi yansıması olarak düşünülebilir. Hatta şiir yazabilecek kabiliyetimiz olsaydı bu kitabın adını dil hizmetleri sektörüne ilan-ı aşk koyabilirdik. Elbette hepimiz kısa süreli dikkat dağınıklıkları yaşarız ama bir şekilde bu piyasada uzun zamandır bulunuyor olmamız sektörde hâlâ çok eğlendiğimizi gösteriyor. Çünkü içinde bulunduğumuz sektör asla sıkıcı hale gelmiyor!

    Uzun lafın kısası, bu kitabı yayımlamamızın ardında aslında bencilce bir dürtünün yattığını söylemekten utanmıyoruz. Tecrübemizi tüm dünya ile paylaşma sorumluluğu hissettiğimizi de gerekçe gösterebilirdik ama doğrusu, eğlence isteği işin içine girince bu bizim için küçük bir meydan okumaya dönüştü! Kitabı yazmamızın esas amacını şimdiden bilmeniz önemli. Çünkü bu bilgi kitaba dair bakış açınızı doğrudan etkileyecek.

    Unutmamak gerekir ki, pek çok faydalı bilgi içerse de bu bir ders kitabı değil. Böyle bir amaçla yazılmadığından siz de böyle bir niyetle okumamalısınız. Ders kitapları sıkıcıdır. Hiçbir konuyu tutkuyla ele almazlar. Peki ya bu kitap? Bu kitap, Renato Beninatto ve Tucker Johnson'ın, yani bizlerin adeta bir uzantısı. Dil hizmetlerine duyduğumuz tutku olmasa bu kitabı asla yazamazdık. Kaldı ki, biz sadeliği ve kısa cümleleri severiz. Ama gerçekten kısa olan cümleleri... Hani kolayca yazılabilen ve okuması da bir o kadar kolay olan, hem de çok kolay olan cümleleri... Gördünüz mü? Ders kitabı kategorisine koymamak için bir başka neden daha var.

    Bu kitabı, dil hizmetleri sektörüyle ilgili daha çok bilgi edinmek isteyenlere bilgi vermek ve bunu onları sıkmadan yapmak için yazdık. Yine de bazı bölümler diğerlerinden daha yavan gelebilir. O bölümlerde biraz dişinizi sıkmanızı öneriyoruz. Mutlaka ilginizi çekecek bir şeyler olacak ve biz de onu olabildiğince lezzetli biçimde sunmaya çalışacağız.

    Size sıfırdan bir sözlük oluşturmayı ya da yazılım kodlarını yerelleştirmeyi öğretmeyeceğiz. Üçüncü taraflara kalite kontrolü yaptırma, bir web sitesinin yerelleştirme projesini yönetme veya bir sözlü çeviri projesini yerinde başlatma gibi konulara da girmeyeceğiz. Başka bir deyişle, bu kitap nasıl? sorusuna odaklanmıyor. Daha çok ne? ve daha önemlisi neden? sorularına yanıt arıyor. Etrafta yerelleştirmenin en iyi uygulamalarını memnuniyetle 500 koca sayfada anlatmak için bekleyen çok sayıda sıkıcı kitap var zaten. Nasıl? sorusuna yanıt arıyorsanız başka bir yere bakmanız gerekebilir. Onca emek harcayarak kazandığınız parayla bu kitabı aldığınıza göre artık sizi arkanıza yaslanıp edinebileceğiniz kazanımlara odaklanmaya davet ediyoruz.

    Bu kitap küçük işletme sahiplerine işlerini nasıl doğru şekilde büyütülebileceği konusunda yol gösterecek. Dil hizmetleri sektörüne giriş yapmayı hedefleyen genç (veya kıdemli) girişimcilere ilham verecek. Dil hizmetleri sektöründe çalışan herkesin, yerelleştirme sürecine nasıl bir değer kattığını anlamasına yardımcı olacak. Bu kitap daha çok merak etmenizi sağlayacak. Soru işaretleri doğuracak. Belki hepsine yanıt vermeyecek ama hepimizin doğru soruları sorabilmesi için ortak bir dil sunacak. Sektördeki uzmanlar, genç girişimciler, dil hizmeti satın alanlar, yatırımcılar ve dünyanın en etkileyici sektöründe ayakta kalmak ve gelişmek isteyen herkes için ortak bir tartışma alanı yaratacak.

    Çeviri Şirketinin Genel Teorisiyle Tanışma

    Keynes adını duymuşsunuzdur, değil mi? John Maynard Keynes modern zamanların en etkili ekonomistlerinden biriydi, sadece bu nedenle bile adı bir kez olsun karşınıza çıkmış olmalı. Bir toplantıda Keynezyen ekonomiden söz edildiğini duyduğunuzda doğrudan sohbete katılacak kadar bilginiz olmayabilir. Yine de adını işittiğinizde gülümseyip başınızla onaylayabilecek kadar bilginiz varsa izin isteyip daha enteresan bir sohbet aramaya koyulabilirsiniz.

    Merak etmeyin, bu konunun derinlerine inmeyeceğiz. Bizim açımızdan tek bilmeniz gereken şey, Keynes'in 1936 yılında yayımlanan İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi (veya bizim dışımızda kimsenin kullanmadığı şekliyle İFPGT) makalesinde kendini meşhur eden iddiası. İnsanlar o zamandan bu yana hâlâ onu konuşuyor. Keynes'in teorisi, sonraki yüzyılda kendi uzmanlık alanında yapılan tartışmalara yön verdi. Dönemin yaygın olarak kabul görmüş klasik iktisat teorilerine meydan okudu ve iktisadi araştırmalarda bir devrim yaratmaya çalıştı.

    Herkesi ikna edememiş olsa da hakkında konuşturmayı başardı. Statükonun çizdiği sınırlardan çıktı ve insanların bu köklü disipline bambaşka bir açıdan yaklaşmasını sağladı.

    Tevazu ve farkındalıktan biraz uzak gibi gelebilir ama Keynes'in iktisat alanı için yaptıklarının benzerini biz de dil hizmetleri sektörü için yapmak istiyoruz. Ve sonuç olarak işte karşınızda Çeviri Şirketinin Genel Teorisi. Durun hemen alkışlamayın. Daha değineceğimiz çok şey var.

    Teorimiz tam anlamıyla yeni sayılmaz. Ancak yine de sunduğumuz, hatırlattığımız ve diğer kaynaklardan ödünç aldığımız birkaç yeni kavram var. Çeviri Şirketinin Genel Teorisi'ni yazma fikri, yıllar önce Renato'nun bir akşam yemeğinde sektörü daha iyi anlamaya çalışan bir arkadaşıyla yaptığı sohbet sırasında doğdu. Bu kitapta Pazar Etkenleri, Destek Faaliyetleri ve Temel İşlevler olarak tanımlanan bileşenleri Renato o gün bir peçeteye not etmişti.

    Sonraları, Common Sense Advisory'de çalışırken fikirlerini yayımlayarak tüm sektöre sunduğunda bu teoriyi biraz daha resmîleştirmiş olacaktı. O zamandan bu yana üstünde düzenli olarak çalışmaya devam etti. Renato ve Tucker kitabı yazmak için bir araya geldiklerinde, Tucker'ın fikir ve deneyimlerinin de eklenmesiyle teori bir adım daha ileri taşınmış oldu. Ancak özünde Genel Teori, yıllar önce bir kokteyl peçetesine karalanan haliyle aynı. Kavramları ve yapısı gelişmiş olsa da temel ilkeleri hep aynı kaldı. Zamana karşı verdikleri sınavı kazanmış olduklarından bunları değiştirmeye hiç gerek duymadılar.

    Çeviri Şirketinin Genel Teorisi hiç görülmemiş bilgiler sunduğu için değil, dil hizmetleri sektörüne ve onun içindeki konumumuza yeni, daha eleştirel bir bakış açısı getirdiği için değerlidir. Belki bir devrim yaratmaz ama geç de olsa sektörümüz için daha kritik bir analizin yolunu açabilir. Sektör için yeni bir tartışma başlatmamız gerektiğini düşünüyoruz ve Çeviri Şirketinin Genel Teorisi tam da böyle bir tartışmanın iskeletini oluşturuyor.

    İlerleyen bölümlerde dil hizmetleri sektörünü ve Çeviri Şirketinin Genel Teorisi'nin üç bileşenini (Pazar Etkenleri, LSP Destek Faaliyetleri ve Temel İşlevler) inceleyeceğiz. Tartışma konumuzu Pazar Etkenleri ile sonuçlandıracağımız için, ilk adımda konuyu biraz daraltıp LSP'lere ve bu ekosistem içinde nasıl çalıştıklarına bakacağız. Sonraki bölümde ise LSP'nin Temel İşlevlerine ve bunun dil hizmetleri değer zincirine nasıl katkıda bulunduğuna odaklanacağız. Kitabı okurken en çok ihtiyaç duyacağımız bağlamı vermek için önce Çeviri Şirketinin Genel Teorisine genel bir bakış atalım.

    Şekil 1: Çeviri Şirketinin Genel Teorisinin görsel bir tarifi.

    Şekil 1'de gördüğünüz gibi Çeviri Şirketinin Genel Teorisi, üç bileşene ayrılmıştır. Modelin en dış katmanında Pazar Etkenleri, hemen iç kısmında Destek Faaliyetleri ve merkezinde ise Temel İşlevler yer alır.

    Bu dışarıdan içeri doğru akış betimlemesi kasıtlı olarak yapılmıştır. Başarılı LSP'ler pazar analizine daima bu yaklaşımla başlar ve ardından Temel İşlevlerinin maksimum değeri katabilmesine olanak tanıyan Destek Faaliyetlerini ve yapıyı oluşturmak için bilgileri kullanır. İşi bundan farklı bir sıralama ile yapmak kulağını tersten göstermek olur.

    Şekil 2: Çeviri Şirketinin Genel Teorisinin üç bileşeni ve bileşenlerin görevleri.

    Pazar Etkenleri değerlendirmesi, risk ve fırsatlar doğuran güçleri belirlemeye yardımcı olur. Bu da riski en aza indirmek, fırsatı en üst düzeye çıkarmak için Destek Faaliyetlerinin tanımlanmasında ve oluşturulmasında kullanılır. LSP'lerin değer katmak için yürüttüğü faaliyetler Temel İşlevlerdir.

    Belki aradaki tüm bölümleri atlayıp, değer yaratma aşamasını ele alan Temel İşlevler bölümüne geçmek isteyebilirsiniz. Ancak sabırlı olup beklemenizi rica ediyoruz. Temel İşlevler ile başlamamış olmamızın bir nedeni var.

    Kendi şirketini kurmayı düşünen bir proje yöneticisiyseniz sektöre açılıp bildiğiniz yöntemlerle proje yöneterek şöhrete ve servete ulaşamazsınız. İşinizi büyütmenizi sağlayacak bir altyapı oluşturabilmek için aceleci davranmamalı ve stratejik düşündüğünüzden emin olmalısınız. Her şey Pazar Etkenlerini değerlendirmekle başlar. Eğer Temel İşlevlerinizi destekleyecek gerekli Destek Faaliyetlerini oluşturup sürdürmezseniz hiçbir değer katamaz ve kısa sürede piyasadan silinirsiniz.

    Belki de, zaten faaliyette olan bir LSP'nin sahibi veya CEO'su olarak agresif büyümeyle başa çıkmaya çalışıyorsunuzdur. Şirketinizin büyümeyi sürdüremeyeceğinden endişeleniyor olabilirsiniz ve bu nedenle ekiplerinizin başarıya hazır olduğundan emin olmak için gereken zamanın geçmesini bekliyorsunuzdur. Çeviri Şirketinin Genel Teorisi'ndeki ilkeleri kullanarak faaliyet göstermekte olduğunuz alandaki rekabet ortamını değerlendirir ve LSP'nizin sürdürülebilir büyümesini devamlı kılmak için ihtiyaç duyduğu strateji ve yapıyı uygulamaya koyarsınız.

    Pazar Etkenlerine Giriş

    Pazar Etkenleri, dil hizmetleri sektörüne şekil veren şu beş güçten oluşur: yeni katılımcılar, ikameler, müşterilerin pazarlık gücü, tedarikçilerin pazarlık gücü ve sektördeki rekabet. Pazar Etkenleri doğaları gereği büyük ölçüde LSP'nin kontrolü dışındadır. İşimiz bu pazar güçlerini kontrol etmek veya ehlileştirmek değil, onları gözlemlemek ve analiz etmektir. LSP'lerin başarısında kritik öneme sahip olduğu için kitapta bu konuya oldukça fazla yer ayırdık. Teorimizin de ilk bileşeni olan bu konu, Destek Faaliyetleri ile Temel İşlevler bölümlerindeki tartışmalarımıza da zemin hazırlayacak.

    Pazar Etkenlerini incelemek ve değerlendirmek, denize açılmadan önce gelgit haritasını incelemek ve hava durumu raporunu kontrol etmek gibidir. Şimdiye kadar yapılmış en sağlam tekne ile yelken açan en iyi denizcilerden biri de olsanız, rüzgarın hangi yönden eseceğini bildiğinizden emin olmanız gerekir.

    Pazar Etkenleri değerlendirmesi daha çok düşünsel bir adımdır. Ortada herhangi bir karar veya eylem yoktur, sadece değerlendirme yapılır. Her analizde olduğu gibi, karar almanıza ve eyleme geçmenize izin verdiği ölçüde yararlıdır. Size LSP'nizin yapısını tanımlamaya başlamanız için ihtiyacınız olan bilgileri verir. Böylece hem üst yönetimin hem de diğer Destek Faaliyetlerinin oluşturulmasını ve sürdürülmesini sağlar.

    Destek Faaliyetlerine Giriş

    Genel Teori bağlamında Destek Faaliyetlerini, Temel İşlevlerinizin değer katabilmesi için gerçekleştirilen faaliyetler veya işlevler olarak tanımlarız. Destek Faaliyetleri konusunu Pazar Etkenlerini bitirdikten sonra tartışırız. Çünkü Destek Faaliyetlerini yapılandırma ve uygulama şekliniz, Pazar Etkenleri değerlendirmenizin doğrudan bir sonucu olmalıdır. Pazar hakkında kendi değerlendirmenizi yapmanız ve nişinizi belirlemeniz, hangi Destek Faaliyetlerine ne kadar yatırım yapmanız gerektiği konusunda stratejik kararlar almanıza ve karşılığında Temel İşlevlerinizi güçlendirmenize olanak tanır.

    Destek Faaliyetleri, Temel İşlevlerin değer katmasını sağlamak haricinde, dil hizmetleri değer zincirine kendi başına doğrudan katkıda bulunmaz. Aslında bunlar, Temel İşlevlerin değer katabileceği ortamı destekleyen faaliyetler, süreçler, yapılar, tesisler ve hizmetlerdir.

    Doğrudan değer katmadıklarını açıkça belirtmiş olmamız nedeniyle, Destek Faaliyetlerinin bir LSP için çok da önemli olmadığını düşünme hatasına düşebilirsiniz. Ancak değer katan Temel İşlevlerin her şeyden bağımsız bir ortamda kendiliğinden yürütülemeyeceğini unutmamalısınız. Var olabilmeleri için uygun çevrenin sağlanması gerekir. Destek Faaliyetleri, Temel İşlevlerin yürütülebilmesi için gereken bu ortamın oluşturulmasını ve sürdürülmesini sağlar.

    Örneğin IT departmanı olmadığı için bilgisayarı

    Enjoying the preview?
    Page 1 of 1